24 Şubat 2011 Perşembe

GAGNE

Gagne
Öğretim durumları modeli
            Bilgiyi işleme sürecine dayalı bir modeldir. Gagne’ye göre öğrenme sürecinde kazanılan beş davranış vardır. Bunlar
            → Zihinsel Beceriler
            → Sözel Bilgiler
            → Psikomotor Beceriler
            → Tutumlar
            → Bilişsel Stratejiler
            Okul öğrenmeleri için en önemli olan zihinsel becerilerdir. Öğrenim hayatımızda karmaşıklık düzeyleri farklı olan beceriler öğreniriz Gagne bu becerileri aşağıdaki gibi basit olandan karmaşık olana doğru sıralamıştır
            • İşaret Öğrenme
            • Uyarıcı davranış bağını öğrenme,
            • Motor zincirleri öğrenme,
            • Sözel zincirleri öğrenme,
            • Ayırt etmeyi öğrenme,
            • Kavram öğrenme,
            • İlke öğrenme,
            • Problem çözme,
Bu becerilerden ilk beşi davranışçıdır. Gagne daha sonra bu becerilerin son dördü üzerinde durmuştur. Ona göre okul öğrenmelerinde en çok kullanılan öğrenme türleri :
  * Ayırt etmeyi öğrenme          * Kavram öğrenme              * İlke öğrenme   * Problem çözme

23 Şubat 2011 Çarşamba

BLOOM

Bloom Tkasonomisiİ
 Öğrenmenin üç tipi vardır:
Öğrenmenin birden daha çok çeşidi vardır. Benjamin Bloom tarafından izin verilen bir üniversiteler komitesi eğitim aktivitelerinin üç alanı olduğunu tespit ettiler:
 Bilişsel: Zihinsel Beceriler (Bilgi).
Duygusal Alan: Etkili, Hislerde veya duygusal alanlarda gelişme (Tavır).
Psikomotor: Elle veya fiziksel beceriler.
 A) BİLİŞSEL ALAN
Bilişsel alan bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bu zihinsel yeteneklerin ve becerilerin gelişiminde hizmet eden özel gerçekler, usule ilişkin özellikleri ve kavramları içerir. Aşağıda basit davranıştan karmaşık davranışa doğru sıralanan altı ana kategoriyi içerir. Bu kategoriler zorlukların dereceleri gibi düşünülebilir. Yani ilk olan ondan sonra gelecek olandan önce edinilmeli.
 1) Bilgi: Data ya da bilgiyi geri çağırma.
Örnekler: Bir kuralı nakletmek. Müşteriye ücreti hafızadan aktarmak. Güvenlik kurallarını bilmek.
Anahtar kelimeler: tanımlamak, nitelendirmek, tespit etmek, bilmek, etiketlemek, listelemek, eşleştirmek, adlandırmak, çerçeve çizmek, geri çağırmak, seçmek, ifade etmek.
 2) Kavrama: Anlamı anlama, çevirme, ilave etme, öğretim ve problemlerin yorumu. Birinin kendi kelimeleri ile bir problemi ifade etmesi.
Örnekler: Test yazmanın prensiplerini tekrar yazar. Birinin karmaşık bir konuyu sunmak için gerekli adımları kendi kelimeleri ile ifade eder. Bir eşitliği bir bilgisayar sayfasına çevirir.
Anahtar kelimeler: Kavramak, çevirmek, savunmak, ayırmak, tahmin etmek, açıklamak, genişletmek, genellemek, örnek vermek, çıkarım yapmak, tahmin etmek, tekrar yazmak, özetlemek, çevirmek.
 3) Uygulama: Bir kavramı yeni bir durumda uygulamak ya da bir soyutlamanın kendiliğinden kullanımı. Sınıfta öğrenilenleri iş ortamındaki yeni durumlara uygular.
Örnekler: Bir işçinin tatil zamanını hesaplamak için bir kılavuz kullanması. Yazılı bir testin güvenilirliğini değerlendirmek için istatistik kurallarını uygular.
Anahtar kelimeler: Uygular, değiştirir, hesaplar, inşa eder, sergiler, keşfeder, değiştirir, tahmin eder, hazırlar, üretir, ilişkilendirir, gösterir, çözer, kullanır, işler.
 4) Analiz: Orijinal yapılarının anlaşılabilmesi için materyal veya kavramları onların bileşenlerinin parçalarına ayırmak. Hakikat ve çıkarımları ayırt eder.
Örnekler: Mantıklı çıkarımlar kullanarak bir parça dokümanın sorununu çözmek. Sonuçlandırmada mantık hatalarını tanır. Bir bölümden bilgi toplar ve alıştırma için istenen ödevleri seçer.
Anahtar kelimeler: Analiz eder, parçalara ayırır, karşılaştırır, zıddını gösterir, tekrar inşa eder, ayırır, örneklendirir, çıkarır, özdeşleştirir, örneklendirir, çerçeve çizer, ilişkilendirir, seçer, ayırır.

5) Sentez: Çeşitli elemanlardan bir model veya yapı inşa eder. Yeni bir anlam ve yapı vurgusuyla bir bütün meydana getirmek için parçaları bir araya getirmek.
Örnekler: Bir grup işlemler yazar. Özel bir ödev sunmak için bir makine dizayn eder. Bir problemi çözmek için birkaç kaynaktan alınan alıştırmaları birleştirir. Sonuçları geliştirmek için işler ve gözden geçirir.
Anahtar kelimeler: Sınıflandırır, bir araya getirir, derler, oluşturur, yaratır, tasarlar, açıklar, geneller, değiştirir, organize eder, planlar, yeniden düzenler, yeniden inşa eder, ilişkilendirir, yeniden organize eder, gözden geçirir, tekrar yazar, özetler, söyler, yazar.
 6) Değerlendirme: Fikirler veya materyallerin değeri hakkında yargılamalar yapmak.
Örnekler: En etkili çözümü seçmek. En nitelikli adayı işe almak. Yeni bir bütçeyi açıklamak ve ispat etmek.
Anahtar kelimeler: Değer biçer, karşılaştırır, sonuçlandırır, zıtlaştırır, eleştirir, savunur, tanımlar, ayırır, değerlendirir, açıklar, ilişkilendirir, özetler, destekler, çevirir, ispat eder.
 B) DUYGUSAL ALAN
Bu alan; hisler, değerler, tavırlar, motivasyon, heyecanlar, memnuniyet gibi duygusal olarak değindiğimiz halleri içerir. Basitten karmaşığa beş büyük sınıflama yapılmıştır:
 1) Alma Olgusu: Farkındalık, duymaya isteklilik, seçici dikkat.
Örnekler: Saygıyla diğerlerini dinlemek. Yeni tanışılan insanların adını hatırlamak için dinlemek.
Anahtar Kelimeler: Sorar, seçer, tanımlar, takip eder, verir, tutar, isimlendirir, işaret eder, cevaplar, kullanır, yerleştirir, oturtur.
 2) Olguya Cevap Vermek: Öğrenenler tarafından aktif katılım. Özel bir olaya tepkide bulunma veya bu olayda bulunma. Sonuçları öğrenmek, cevaplamada  itaat, isteklilik, memnuniyeti vurgulayabilir.
Örnekler: Sınıf tartışmalarına katılır. Sunum yapar. İdealleri, kavramları, modelleri tamamen anlamak için sorgular. Güvenlik kurallarını bilir ve uygular.
Anahtar kelimeler: Cevaplar, yardım eder, amaçlar, itaat eder, uyar, uydurur, tartışır, etiketler, sunar, yapar, okur, rapor eder, seçer, yazar, söyler, karşılar.
 3) Değerlendirme: Bir kişinin değeri, belirli bir nesne, olay, ya da davranışa bağlıdır. Bu basit kabullerden karmaşık sorumluluklara doğru sıralanır. Değerlendirme özelleştirilmiş bir takım değerlerin özümsenmesine dayalıdır.
Örnekler: Demokratik süreçte inancı kanıtlar. Bireysel ve kültürel farklılıklara hassastır. Problemleri çözme yeteneğini gösterir. Sosyal gelişim için bir plan önerir ve sorumluluk boyunca takip eder. Birinin güçlü bir şekilde hissettiği sorunlar hakkında yönetimi bilgilendirir.
Anahtar Kelimeler: Tamamlar, gösterir, ayırır, açıklar, takip eder, biçimlendirir, başlatır, davet eder, katılır, yargılar, önerir, okur, rapor eder, seçer, paylaşır, çalışır, iş yapar.
 4) Organizasyon: Farklı değerleri karşılaştırarak, onlar arasındaki çatışmaları çözerek ve yeni tek bir değer sistemi yaratarak, değerleri öncelikler şeklinde organize eder.  Vurgu, değerleri karşılaştırma, ilişkilendirme ve sentezlemedir.
Örnekler: Hürriyetle sorumlu davranış arasındaki dengeye olan ihtiyacı tanır. Birinin davranışı için sorumluluğu kabul eder. Problem çözmede sistematik planlamanın rolünü açıklar. Profesyonel etik standartları kabul eder. Yetenek, ilgi ve inançlarla harmanlanmış bir hayat planı yaratır. Organizasyon, aile ve kendinin ihtiyacını karşılamak için zamanı öncelik sırasına göre planlar.
Anahtar Kelimeler: Yapıştırır, değiştirir, düzenler, birleştirir, karşılaştırır, tamamlar, savunur, açıklar, kesin ve açık olarak belirtir, geneller, ne olduğunu tespit eder, bütünler, sıralar, organize eder, hazırlar, ilişkilendirir, sentezler.
 5) Karakterize Etme: Davranışlarını kontrol eden değer sistemine sahiptir. Davranış, tutarlı, yaygın, tahmin edilebilir, ve daha önemli bir şekilde örneğinin özelliğidir. Öğretimsel nesneler öğrencinin genel uyum özellikleri (kişisel, sosyal, duygusal) ile ilgilidir.
Örnekler: Bağımsız çalışırken kendine güven gösterir. Grup aktivitelerinde birlikte çalışır.  Problem çözmede nesnel bir yaklaşım kullanır. Yeni kanıtın ışığında davranışı değiştirir, yargıları gözden geçirir. İnsanları nasıl olduklarına göre değil, ne olduklarına göre değer verir.
Anahtar Kelimeler: Hareket eder, ayrım yapar, etkiler, dinler, değiştirir, sunar, alıştırma yapar, önerir, soru sorar, gözden geçirir, sunar, çözer, çeşitlendirir.
 C) PSİKOMOTOR ALAN
 1) Algı: Motor aktivitelere rehberlik etmek için duyusal ipuçlarını kullanma yeteneği. Çevirmek için duyusal uyarmadan ipucu seçimine doğru sıralanır.
Örnekler: Sözel olmayan iletişim ipuçlarını ortaya çıkarır. Bir topu attığında nereye çıkacağını tahmin eder ve onu yakalamak için doğru yere hareket eder. Yemeği tadarak ve koklayarak fırının ısısını doğru sıcaklığı bulmak için ayarlar.
Anahtar Kelimeler: Seçer, tanımlar, ortaya çıkarır, ayırt eder, ayırır, tespit eder, yalıtır, ilişkilendirir, seçer.
 2) Yerleştirmek: Hareket etmeye hazırlık. Zihinsel, fiziksel, duygusal hazırlıkları içerir. Bu üç hazırlık bir kişinin farklı durumlara cevabını önceden tahmin eden düzenlerdir.
Örnekler: Üretme sürecindeki basamakların bir sırası üzerine hareket eder ve bilir. Birinin yeteneklerini ve sınırlılıklarını tanır. Yeni bir süreç (motivasyon) öğrenmeye istek gösterir.
NOT: Psikomotorun bu alt bölümü, duygusal alanın bir alt bölümü olan “Olguya Cevap Verme ile yakından ilişkilidir.
Anahtar Kelimeler: Başlar, sergiler, hareket eder, tepki verir, gösterir, ifade eder, ilerler, gönüllü olur.
 3) Güdümlü Yanıt: Taklit, deneme ve hatayı içeren karmaşık becerileri öğrenmede başlangıç safhalarıdır. Performansın yeterliliği, pratik yaparak kazanılır.
Örnekler: Bir matematiksel eşitliği gösterildiği gibi sunar. Bir modeli oluşturmak için yönergeleri takip eder.
Anahtar Kelimeler: Kopyalar, takip eder, tepki verir, cevaplar, üretir, izler.
 4) Mekanizma: Bir karmaşık beceriyi öğrenmede ara safhadır. Öğrenilmiş cevaplar alışılmış olur ve hareketler güven ve ustalıkla sunulabilir.
Örnekler: Kişisel bilgisayar kullanma, akan musluğu tamir etme, araba kullanma.
Anahtar Kelimeler: Biriktirir, ayarlar, kurar, söker, gösterir, bağlar, düzeltir, öğütür, ısıtır, işler, ölçer, karıştırır, organize eder, taslak yapar.
 5) Karmaşık Açık Cevap: Karmaşık hareket özelliklerini içeren motor hareketlerin yetenekli performansıdır. Ustalık, çabuk, doğru, ve yüksek bir şekilde koordine edilmiş, minimum enerji isteyen bir performans ile işaret edilir. Bu kategori tereddütsüz sunum ve otomatik performans içerir.
Örnekler: Dar, paralel park yerine arabayla manevra yapar. Bir bilgisayarı çabuk ve doğru bir şekilde çalıştırır. Piyano çalarken yetenek sergiler.
Anahtar Kelimeler: Birleştirir, inşa eder, ayarlar, kurar, söker, sergiler, bağlar, düzeltir, öğütür, ısıtır, işler, ölçer, karıştırır, organize eder, taslak yapar.
 6) İcat Etme: Belirli bir durum veya özel bir problemi çözmek için yeni hareket modelleri yaratma. Çıktıları öğrenme, yüksek bir şekilde gelişmiş becerilere dayalı olarak yaratıcılığı vurgular.
Örnekler: Yeni bir teori kurar, yeni ve kapsamlı eğitim/staj/antreman programı geliştirir, yeni bir jimnastik kaide/iş programı yaratır.
Anahtar Kelimeler: Düzenler, yapar, birleştirir, oluşturur, kurar, yaratır, dizayn eder, başlatır, meydana getirir.

GLASER

Glaser
Glaser’in bu modeli her türlü öğrenme için geçerli olmak üzere hazırlanmıştır. Glaser’in modeline hem davranışçı hem de bilişsel yaklaşım hakimdir. Glaser bu modeli geliştirirken bilgiyi işleme kuramından etkilenmiştir. Ona göre bilgiler verilirken basitten karmaşığa doğru düzenlenmelidir.
            Glaser’e göre çok önemli bir nokta da öğrencilere öğrenmeyi öğretmektir. Böylece öğrenciler yetkinlik kazandıklarında öğretmenden bağımsız olarak problem çözebilirler. Glaser, öğretme-öğrenme ortamında pekiştireçlere de çok önem vermektedir. Glaser’e göre pekiştireçler hem dıştan verilmeli hem de içsel pekiştireçlerin önemine dikkat çekilmelidir.
            Temel öğretim modeli, öğretim sürecini dört temel unsura ayırmaktadır.
Bunlar :
1)      Öğretim hedefleri,
2)      Giriş Davranışları
3)      Öğretim işlemleri,
4)      Değerlendirme,
1) ÖĞRETİM HEDEFLERİ : Temel öğretim modelinin ilk unsuru öğretim hedefleridir. Öğretim hedefleri, öğretme-öğrenim sürecinin sonunda öğrencilere kazandırılmak istenen özellikleri ifade eder.
2) GİRİŞ DAVRANIŞLARI: Modelin ikinci unsuru giriş davranışlarıdır. GLASER’e göre öğretimin öğrenciler için etkin bir biçimde düzenlenebilmesi, öğretim sürecinin başında öğrencilerin öğretilmek istenen beceri ile ilgili sahip oldukları giriş davranışlarının belirlenmesine bağlıdır. Giriş davranışları dendiğinde bireyin beceri ile ilgili olarak gelişmiş yada gelişmemiş yönleri, gelişim özellikleri, eğitim ihtiyaçları, kültürel özgeçmişi, ilgileri ve yetenekleri anlaşılır.
3) ÖĞRETİM İŞLEMLERİ: Modelin üçüncü unsuru öğretim işlemleridir. Glaser’e göre öğretim hedeflerine ulaşmak için öğretim yöntem ve tekniklerinin, araç ve gereçlerinin öğretim uygulamalarının, öğretim yaşantılarının iyi düzenlenmesi gerekir.
4) DEĞERLENDİRME: Modelin son öğesi değerlendirmedir. Değerlendirmeyle öğretimin kısa ve uzun vadede etkisi ölçülmektedir. Sürecin sonunda öğrenmenin ne düzeyde gerçekleştiği açığa çıkarılır.

22 Şubat 2011 Salı

SKINNER

Skinner

Skinner’in 1937 yıllarından sonra sistemleştirdiği öğrenme teorisi başka psikologlar tarafından ‘Skinner kutusu’ olarak adlandırılmıştır. Farenin bir kutu içerisinde manivelaya basarak yiyeceğini elde etmesi üzerine kurulmuştur. Öğrenmede edimsel şartlanma çalışmaları yapmıştır. Bu çalışma bir bakıma Throndike’nin öğrenmedeki etki kanununa benzemektedir. Fakat tıpatıp benzeri değildir. Skinner’in teorisi bildiğimiz klasik Uyarıcı-Tepki psikolojisinden farklıdır.  Throndike, Pavlov, Guthrie, Watson öğrenmeyi organizmanın edimlerinden başlatmıştır. Skinner ise bu formülü tersine çevirmiş T-U şeklinde bir öğrenme teorisi geliştirmiştir.

EDİM NEDİR?
Çevrede değişikliklere neden olan bilinçli tepkilerdir. Organizmalar içinde yaşadıkları çevre üzerinde faaliyette bulunurlar. Skinner bu teoriyi kurarken özellikle iki tip davranışın birbirinden ayırt edilmesini şart koşmuştur. Birincisi Cevapsal-tepkisel davranış, ikincisi ise edimsel davranıştır.

1.    CEVAPSAL-TEPKİSEL DAVRANIŞ: Bu davranış türünde önce uyarıcı sonra da tepki (U-T) gelir. Cevapsal-tepkisel davranış uyarıcıya liderlik eden davranıştır. Yani uyarıcı olmazsa tepki de olmayacaktır. Belli bir uyarıcıya cevap olarak yapılan davranışa cevapsal-tepkisel davranış denilmektedir.
2.    EDİMSEL DAVRANIŞ: Bu davranışta tepki, uyarıcıya liderlik etmektedir. Önce tepki sonra uyarıcı (T-U) gelmektedir. U-T anlayışının aksine eğer uyarıcı belirli değilse Skinner’e göre, organizma karmaşık bir uyarıcı ortamı içerisinde bazı tepkilerde bulunuyorsa bu tip tepkiye de edim adını vermiştir.
Cevapsal-tepkisel tepki, belirli bir uyarıcı tarafından organizmadan çıkarılır. Hâlbuki edimsel tepki belirli olmayan bir uyarıcı ortamında organizma tarafından çıkarılır. Organizma insan ya da hayvan olsun bir uyarıcı bolluğu içerisinde bulunmaktadır.
Örneğin; Pavlov’un yapmış olduğu deneylerinde köpeğin belli bir zil sesi uyarıcısına Cevapsal-tepkisel bir tepkide bulunması gerekiyordu. Halbuki bir fareyi bir kutu içerisine koyarsak fare bu kutu içerisinde hoplamak, zıplamak gibi bir dizi harekette bulunabilir. Kutu içerisinde bir manivela vardır. Fare bu manivelaya basınca kutudaki yiyecek kabına yiyecek düşecektir. Fare belli tepkiler arasında en nihayetinde manivelaya basma tepkisini de gösterecektir. Manivelaya basma davranışı yiyecek ihtiyacını giderdiği için de bu davranış pekişecektir. Bu pekiştirme sürecinden sonra fareyi kutuya koyduğumuzda direk olarak manivelaya basma davranışını gösterecektir. Çünkü hayvan bu davranışının sonucunda yiyecek elde edeceğini öğrenmiştir. Skinner’e göre bu davranış yeteri kadar tekrarlanırsa manivelaya basma tepkisi tam olarak yerleşecektir. Böylelikle edimsel bir davranış öğrenilmiş olacaktır.

1.    UYANDIRICI UYARICILAR: Skinner’e göre bütün uyarıcılar bizde ya da hayvanlarda belli tepkiler meydana getirmezler. Organizmada tepki meydana getirmeyen uyarıcılara uyandırıcı uyarıcılar denir. Bu tür uyarıcıların uyandırdığı davranışlar tepkiseldir ya da refleks türündendir.
2.    PEKİŞTİRİCİ UYARICILAR: Bu tür uyarıcılar mutlaka bir edimden sonra meydana gelmekte ve izledikleri edimin tekrar meydana gelme ihtimalini artırmaktadır.
3.    AYIRT EDİCİ UYARICILAR: Bu tür uyarıcılar davranışla birlikte bulunurlar ya da davranıştan hemen önce gelirler. Kısacası bu üçüncü gruptaki uyarıcılar edimsel davranışlara zemin hazırlayan uyarıcılardır. Edimsel  şartlanmanın bir diğer adı da enstrümantal şartlanma ya da araçlı şartlanmadır. Çünkü edim, organizmanın çevre üzerine yaptığı bir etkidir. Dolayısıyla pekiştiriciyi getiren bir araçtır. Bir edimin gücü ise bu edimin tekrar sayısıdır.