8 Mayıs 2011 Pazar

Bilişsel Alan Hedefi

Öğretilmesi kararlaştırılan davranışlarda zihinsel etkinlikler yoğunsa,bu durumda bilişsel alanla ilgili hedefler söz konusudur.
Ancak öğrenilen tüm davranışlar tek bir alana girmez.
Bilişsel alan hedefleri B. Bloom tarafından oluşturulmuş olup 6 basamağa ayrılmıştır.
 
Kavrama
  • Anlamanın en alt basamağıdır.
  • Bilgi düzeyinde kazanılan bir davranışın anlamına ulaşılmıştır.
  • Birey bu durumda, neden, niçin, nasıl gibi sorulara yanıt verebilir, bu konuyla ilgili farklı örneklere ulaşabilir ve konuyu kendi cümleleriyle ifade edebilir.
  • Kavrama düzeyinde üç alt aşama bulunmaktadır:

1)Çevirme,
2)Yorumlama
3)Öteleme


Uygulama
  • Bu aşamada bireyden, bilgi ve kavrama düzeylerinde kazandığı davranışlardan yola çıkarak yeni bir probleme çözüm getirmesi beklenmektedir.
  • Bu basamak, bilişsel, duyuşsal,devinişsel ve sezgisel alanların tümünü kapsamaktadır.
Örnek Hedef Davranışlar:
  • Süregelen toplumsal bir sorunun çözümü için gerekli olan yaklaşımları bir dizi seçenek içinden seçip işaretleme
  • Belirli bir sorunun çözümü için gerekli olan yaklaşımları, etkisiz veya ters etkili yaklaşımları açıklayabilme 

6 Mayıs 2011 Cuma

Öğrenen Özellikleri

Öğrenenin özellikleri dört  grupta inceleriz. Bunlar:
1.Bilişsel özellikler
2.Fiziksel özellikler
3.Duyuşsal özellikler
4.Sosyal özellikler

–Genel özellikler
•Genel yetenekler
•Özel yetenekler
•Gelişim dönemi (örn. Piaget’in bilişsel gelişim dönemleri)
•Dilsel gelişim dönemi
•Okuma seviyesi
•Görsel okuryazarlık düzeyi (grafiklerden bilgi çıkarabilme becerisi)
•Bilişsel işleme biçimi (seçilen ve en etkili)
•Bilişsel ve öğrenme stratejileri
•Genel dünya bilgisi
–Daha önceki öğrenmeler
Fiziksel özellikler 
 
•Duyusal algılama
•Genel sağlık
•Yaş
 
Duyuşsal özellikler 
 
–İlgiler
–Motivasyon
–Öğrenmeye karşı motivasyon
–Konu alanına karşı tutum
–Öğrenmeye karşı tutum
–Arabuluculukla ilgili algı ve deneyimleri
–Akademik öz-benlik
–Kaygı düzeyi
–İnançlar
–Başarı özellikleri (örn. Kontrol odağı)
 
Sosyal özellikler 
 
•Akranları ile ilişkileri
•Otoriteye karşı hissettikleri
•İşbirliği ya da rekabete yönelik eğilimleri
•Ahlaki gelişim (örn. Kohlberg’in ahlaki gelişim basamakları)
•Sosyoekonomik durum
•Etnik durumu
•Rol modelleri
 
Öğrenen Özellikleri ile İlgili Verilerin Toplanması 
 
Tasarımcı kendi sınıfı için tasarım yapmıyor ve hedef kitle ile yakın bir ilişki içinde değilse aşağıda belirtilen yolları izleyerek bilgi toplayabilir.
Sözü edilen yollar:
–Hedef kitleye ders veren eğiticiler ile görüşmeler yapmak
–Hedef kitleyi gözlemleyip, görüşmeler yapmak
–Öğrenenlerin ilgilerini ve geçmiş yaşantılarını sorgulayan anketler uygulamak
–Öğrenenlerin bilişsel strateji, bilgiyi işleme stili ve tercih ettikleri öğrenme ortamı sorgulayan değerlendirme araçlarından yararlanmak.
–İş tanımları ve kurumların kişisel profillerini analiz etmek.
–Farklı yaş gruplarının ilgi, sosyal gelişim, fiziksel özellik vb. gelişim düzeyleri ile ilgili bilgi veren makale ya da yazılar okumak.

15 Nisan 2011 Cuma

SORU 1)
BİR SINIFTA EN AZ 2O ÖĞRENCİNİN OLDUĞU VE BU ÖĞRENCİLERİN HERBİRİNİN BİRBİRİNDEN FARKLI OLDUĞU DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE ÖĞRENEN ÖZELLİKLERİNİN TASARIM SÜRECİNDE NE KADAR ETKİLİ OLACAĞINI TARTIŞINIZ.

CEVAP 1)
ÖĞRENCİLERİN ÖN BİLGİLERİ TASARIMCININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERDEN BİR TANESİDİR.ÖĞRENEN ÖZELLİKLERİ YANİ BİREYLERİN HAZIRBULUNUŞLUK DÜZEYLERİ HER ÖĞRENCİ İÇİN FARKLI OLABİLİR.ÖRNEĞİN; BİR TARİH ÖĞRETMENİN OKULDA BİR TARİH PANOSU HAZIRLAMASINI ELE ALALIM.BU TASARIMCININ YAPMASI GEREKENLERİ YAZACAK OLURSAK:

a)Bilgiler tablo ya da şema halinde sunulabilir
b)Bilgiler gruplanabilir
c)İşlemsel bilgilerin otomasyonunu sağlama
d)Sürekli tekrar imkanı
e)Konuyla ilgisi olamayan bilgiler çıkarılarak bilişsel yük azaltılmalı
f)Materyal az sayıda birimler içermeli ve bu birimler ayrı ayrı öğrenilebiliniyorsa bilişsel yük azalır.

Bu dönemde çocuklar gördükleri, işittikleri olayları, masal ve öyküleri anlatmayı severler. Bunlardan hoşlanırlar.Bu dönemin sonuna doğru sessiz okuma ve anlama becerisi hızlanır. varlıkları çeşitli davranışlarıyla canlandırmayı, oyunla anlatmayı severler. çocukta zaman kavramı yoktur. Bilmeceyi ve şakayı severler. Çocuklar resim yaparken insanı evden büyük yaparlar, evin içindeki insanlar dışardan görünürler.

AYRICA TASARIM,TUTARLI YAPILAR İÇERMELİ VE ÖĞRENENE BİLGİYİ NASIL YAPILANDIRACAĞI HAKKINDA REHBERLİK ETMELİDİR.HEDEF KİTLE YANİ ÖĞRENEN BİREYLER İÇİN;
Bu öğrenci grubunun programları kullanmasına olanak sağlanarak ortaya çıkan tepkileri gözlemlemek ve bu gözlem sırasında bütün ekibin katılımını sağlamak gerekir. Örnek yazılımın deneme çalışmasından sonra gerekli görülen değişiklik veya geliştirmeler varsa, ilgili birim o konunun üzerine giderek çalışmanın tamamlanması gerçekleştirir. Hazırlanan çalışmanın ilk taslağını deneyecek ve hedeflenen amaca uygun olup olmadığını tespitinde faydalanılacak bir örnek grup mutlaka olmalıdır.

AKTİF ÖĞRENMEDE,Öğrenen bilgiyi yapılandırma sürecinde aktif roldedir.Fiziksel olarak değil düşünce olarak aktiftir.

SORU 2)
BİR İNSANIN NE KADAR KARMAŞIK BİR BÜTÜN OLUŞTURDUĞU DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE TASARIM İÇİN ÖĞRENENİN HANGİ ÖZELLİĞİNİN NE BOYUTTA DİKKATE ALINACAĞI NASIL BELİRLENEBİLİR?

CEVAP 2)
TASARIM SÜRECİNDE SIRAYLA ŞU ÖĞELER YER ALIR;
1)SORUNU ARAŞTIRMA,TANIMLAMA VE ÇÖZÜMÜ TARTIŞMA.
2)TASARIMIN GENEL ÖZELLİKLERİNİ BELİRLEME.
3)TASLAK TASARIM ÖNERİSİ GELİŞTİRME.
4)TASARIM ÖNERİSİNE YÖNELİK ARAŞTIRMA.
5)TASARIM ÖNERİSİ GELİŞTİRME.
6)YAPIM.
7)DEĞERLENDİRME VE TEST ETME.
8)DEĞİŞİKLİK ÖNERME.

Bu dönemde çocuklar gördükleri, işittikleri olayları, masal ve öyküleri anlatmayı severler. Bunlardan hoşlanırlar.Bu dönemin sonuna doğru sessiz okuma ve anlama becerisi hızlanır. varlıkları çeşitli davranışlarıyla canlandırmayı, oyunla anlatmayı severler. çocukta zaman kavramı yoktur. Bilmeceyi ve şakayı severler. Çocuklar resim yaparken insanı evden büyük yaparlar, evin içindeki insanlar dışardan görünürler. Aile içinde veya öğretmenleri tarafından başarılı oldukları zaman övgülü sözler alırlarsa motivasyonları artar. Başarısız olduklarında kendilerine olan özgüvenlerini kaybederler. Bu dönemde çocuklar başarısız olsa dahi cezalandırmamalı veya motivasyonunu olumsuz etkileyecek sözler söylememeliyiz. Çükü aile içinde veya öğretmeni tarafından yönlendirilmeyi ihtiyacı vardır. Başarısız olsa dahi motivasyonunu artırarak başarılı olmasını sağlamalıyız. 

SORU 3)

BİR İNSANIN SOSYAL,BİLİŞSEL,FİZİKSEL,KİŞİSEL VB.BİRÇOK YAPIDAN OLUŞTUĞU DİKKATE ALINDIĞINDA ÖĞRENEN ÖZELLİKLERİNİ TASARIMA YANSITMAK İSTEYEN BİR ÖĞRETİM TASARIMCISININ BU YAPILARLA VE YAPILARDAKİ FARKLI BOYUTLARLA İLGİLİ BİRİKİMİ NE DÜZEYDE OLMALIDIR.BUNUN İÇİN YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?


CEVAP 3)

Tasarım bir ürünün tamamının veya bir parçasının çizgi,şekil,renk,biçim,doku,malzemenin esnekliği veya süslemesi gibi insan duyuları ile algılanabilen çeşitli unsur ve özelliklerin oluşturduğu görünümdür.Tasarımının yapılacağı ürünün hitap edileceği kitle özelinde tasarım yapmak durumunda olabileceğini bile bilmek durumundadır.Tüm bunların handikapını omuzlarında hissetmek durumunda olan bir tasarımcının geniş bir bakış açısına, gelişmiş ve güncel bir mesleki bilgi düzeyine, gerektiğinde sınırları aşabilecek ama gerektiğinde ise nerde duracağını bilecek bir mantık yapısına, kıvrak ve pırıltılı bir zekaya, mangal gibi bir yüreğe, anlatımı geniş sözcük dağarcığı zengin bir konuşma ve ikna yeteneğine ve daha saymakla bitmez kişisel becerilere sahip olması şarttır.
Yaşadığı toplumu aşamamış bir tasarımcının, tasarlama gücü cılız, düşünce yeteneği klişeci, bilgi düzeyi kısır, yeteneği ise paspas durumunda olur.Bu anlamda yapılması gereken en önemli şey şudur...
Tasarımcı olmanın sıradan bir şey olmadığının kavranması.
Tasarımcı olmanın yüzeysel bilgilerle götürülemeyeceğinin düşünülmesi.Tasarımcı olmanın kişisel öğrenim disiplininden kopulmaması gerektiğinin zorunluluğu.Tasarımcı olmanın geniş bir bakış açısı ve zengin bir kültür düzeyinin olması bilincine uluşılması şarttır.Bu şartları yerine getiremeyen kişilerin, istedikleri kadar o, bu, şu türünden program bilgilerinin olması hiç bir anlam oluşturmamaktadır. Tasarımcının bir görevi de içeriği, yankı uyandıran bir dil yapısı içinde aktarmaktır. Bir müzik terimi olan yankı (echo), ses tonundaki incelikli ve zengin kaliteyi ifade eder. Yankılanan müzikal seslerde dışavurumcu özellikler artar. Grafik tasarımcı da aynı bir müzisyen gibi, görsel iletişime yankılanan bir kalite kazandırır ve bu yankıyı oluştururken; ton dizilerini, kontrastları, kadrajlama tekniklerini, renkleri ve tipografiyi kullanır.


SORU 4)
 TASARIM SÜRECİNİN ÖĞRENEN ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ BİLGİ TOPLAMAK VE ANALİZ EDEREK SONUÇLARA ULAŞMAK YETERLİMİDİR?

CEVAP 4)
TASARIM,TUTARLI YAPILAR İÇERMELİ VE ÖĞRENENE BİLGİYİ NASIL YAPILANDIRACAĞI HAKKINDA REHBERLİK ETMELİDİR.HEDEF KİTLE YANİ ÖĞRENEN BİREYLER İÇİN;

Bu öğrenci grubunun programları kullanmasına olanak sağlanarak ortaya çıkan tepkileri gözlemlemek ve bu gözlem sırasında bütün ekibin katılımını sağlamak gerekir. Örnek yazılımın deneme çalışmasından sonra gerekli görülen değişiklik veya geliştirmeler varsa, ilgili birim o konunun üzerine giderek çalışmanın tamamlanması gerçekleştirir. Hazırlanan çalışmanın ilk taslağını deneyecek ve hedeflenen amaca uygun olup olmadığını tespitinde faydalanılacak bir örnek grup mutlaka olmalıdır. Bunlardan hoşlanırlar.Bu dönemin sonuna doğru sessiz okuma ve anlama becerisi hızlanır. varlıkları çeşitli davranışlarıyla canlandırmayı, oyunla anlatmayı severler. çocukta zaman kavramı yoktur. Bilmeceyi ve şakayı severler. Çocuklar resim yaparken insanı evden büyük yaparlar, evin içindeki insanlar dışardan görünürler. Aile içinde veya öğretmenleri tarafından başarılı oldukları zaman övgülü sözler alırlarsa motivasyonları artar. Başarısız olduklarında kendilerine olan özgüvenlerini kaybederler. Bu dönemde çocuklar başarısız olsa dahi cezalandırmamalı veya motivasyonunu olumsuz etkileyecek sözler söylememeliyiz.Öğrenen özelliklerine etki eden etmenler şunlardır;

1)Bilişsel Özellikler
2)Fiziksel Özellikler
3)Duyuşsal Özellikler
4)Sosyal Özellikler

İnsanlar delilik açılardan birbirlerinden farklılık gösterirler. Öğretim
tasarımcısı, öğrenenlerin yetenekleri, ihtiyaçları ve ilgileri konusunda
bilgi toplamalıdır. Bu bilgiler, konuların seçilmesi, kazanımların
belirlenmesini, konuların nasıl ele alınacağı, öğrenme etkinliklerinin
biçimi gibi planlamanın bazı unsurlarını etkilemektedir.

Veri Toplama Araçları

Seçilen araştırma konusu ve türüne göre, araştırmacı kendi geliştireceği veya daha önceden geliştirilmiş olan değişik veri toplama araçlarından yararlanabilir.

Birinci Elden Veri Toplama Teknikleri
 
1)     Gözlem
2)     Deney
3)     Anket
4)     Görüşme
5)     Şirket Kayıtlarının İncelenmesi

İkinci Elden Veri Toplama Teknikleri
1)      Kitaplar
2)      Süreli Yayınlar (Gazete ve Dergi)
3)      Tezler
4)      Başvuru Eserleri (Ansiklopediler ve d.)
5)      Resmi Yayınlar (İstatistikler)
6)      Özel Belgeler (Hatıralar ve d.)

1)      Kitaplar
2)      Süreli Yayınlar (Gazete ve Dergi)
3)      Tezler
4)      Başvuru Eserleri (Ansiklopediler ve d.)
5)      Resmi Yayınlar (İstatistikler)
6)      Özel Belgeler (Hatıralar ve d.)

Gözlem Tekniği

Gözlem tekniğinde personelin, yöneticilerin, müşterilerin veya bir çalışma grubunun davranışları, doğrudan veya dolaylı olarak gözlenmek suretiyle önceden oluşturulmuş, belli bir sistematiğe göre bilgi toplanır. Bu yöntemden, katılımlı veya doğal olarak yararlanılabilir. Katılmalı gözlemde araştırmacı, grup veya örgütün hayatına karışır. Doğal gözlemde ise olay veya olgular müdahale olmaksızın kendi doğal şartları altında incelenir. Çoğu kez denekler, kendi üzerlerinde araştırma yapıldığını dahi fark etmezler.

Deney Tekniği

Deney tekniği, diğer araştırma yöntemleri içinde en fazla güvenilir doğru sonuçlar veren bir uygulamadır. Bu yöntem, insan hatasını en alt düzeye düşürecek şekilde geliştirilmiştir. Teknolojik ve bilimsel buluşların büyük kısmını deneysel yönteme borçluyuz. Ancak işletme araştırmalarında sınırlı bir kullanım alanına sahiptir. Nedeni, işletmelerde incelenen olgulara, sık sık müdahale yapılarak değişiklik yapılmasının güç olmasıdır.

Anket Tekniği

Anket tekniği, değişik nitelikte basılı formlar kullanılarak bilgi toplama yöntemidir. Postayla, telefonla, anketörler aracılığıyla veya bizzat araştırmacının kendisi tarafından yüz yüze görüşme yapmak suretiyle gerçekleştirilebilir. Posta tekniğinin amacı, seçilen örnek kütleden belli konuya ilişkin olan veri toplamaktır. Bu teknik; örnek bir kütlenin seçilmesini, anket formunun doldurulmasını, postanın takip edilmesi ve gelen cevapların analiz edilmesini gerektirir.Posta ile bilgi toplama için, oluşturulacak anket formu, incelik gerektiren bir iştir. Bu konuda ilgili esas dikkatlice araştırılmalıdır.Telefonla anket yöntemi de, yapılacak işlemlerle ilgili kılavuz bir çalışma yapılmasını gerektirir. Ayrıca, anketörlerden yararlanma veya bizzat yüz yüze uygulama durumunda, hangi noktalara dikkat edileceği konusunda bir çalışma yapılmalıdır. Anket tekniğinde bilgi toplama araçları, soru formları, tutum ölçekleri, kişilik envanterleri, ilgili envanterler ve başarı (yetenek,zeka, bilgi) testleri şeklinde düzenlenebilir.

Görüşme Tekniği

Görüşme, iki kişi arasında, sözlü bir haberleşme ilişkisi sağlama amacı güden bir tekniktir. Bu teknik görüşme yapana bir konuyla ilgili belli bilgileri toplama imkanı verir.

Planlanmış veya planlanmamış bir biçimde uygulanabilen görüşme tekniğinde, araştırılan konu ile ilgili veriler,etkileşimsel bir ortamda derlenir. Görüşmeci, cevaplayıcı görüşmenin yapıldığı çevre ve konunun değişkenlik göstermesi, toplanan verilerin standart olmaktan çok çeşitlilik göstermesi sonucunu doğurur. Veriler, daha sonra belli bir sistematiğe göre gruplandırılarak analiz edilir. Sorular önceden saptanmış olmakla birlikte, cevap seçenekleri anket yönteminde olduğu gibi şıklar haline getirilmemiş, açık uçlu olarak bırakılmıştır. Görüşmeci, biçimsel tutumlarla biçimsel olmayan tutumlar arasında bir denge kurarak, görüşülen kişiyi rahatlatmalı ve onu konuşturacak psikolojik ortamı sağlamaya çalışmalıdır.

Şirket Kayıtlarının İncelenmesi

Her bir araştırma problemi, kendine özgü, özel veri toplama yöntemini gerektirir. Araştırmacı, modelini somut değerler ve veriler üzerinde temellendirmek istiyorsa, şirket kayıtlarına başvurma ihtiyacı duyabilir. Özellikle, işletme raporları, büyük ölçüde şirket verilerinin analizine dayanır. Üretim verileri, satış kayıtları, diğer ticari bilgiler, muhasebe kayıtları, stoklar ve personel kayıtları sık başvurulan işletme verileridir.
 

Literatür Taraması

Araştırma konusuyla ilgili olarak daha önceden yayınlanmış kitap, makale, tez, el kitabı ve diğer araştırmaların bulunmasıdır. İkinci elden veri toplama tekniklerine giren, literatür taraması bölümünde araştırmacı, ağırlıklı olarak, (konuların niteliğine göre ) son beş yılda yayınlanmış doğrudan ilgili kaynaklara ulaşmalıdır. Eski tarihli ve dolaylı ilgili kaynaklara ulaşmak ve tez de ağırlıklı olarak bu kaynaklardan yararlanmak, çalışmanın değerini düşürür.

Arşiv Taraması

Daha önceden yayınlanmış olan Resmi Gazete, diğer gazeteler, yıllık, istatistik, dokuman, rapor, çizelge, plan, genelge, kılavuz ve içtihatlar arşiv taramasından yararlanılacak başlıca kaynaklardır. Bu kaynaklar, ikinci elden veri toplama tekniklerine girmektedir.

İHTİYAÇ ANALİZİ AŞAMALARI

1.PROJENİN GEREKÇESİ
2.PROJENİN AMACI
3.PROJENİN KAPSAMI
4.UYGULAMA
4.1)Eğitim İhtiyaç Analizinde Süreçler
4.2)Organizasyon Analizi
4.3)İş Analizi
4.4)Kişi Analizi
4.5)Eğitim İhtiyaç Analizinde Yöntemler
4.5.1)Birebir Görüşmeler
4.5.2)Odak Grup Toplantıları
4.5.3)Anketler
4.5.4)Performans Değerlendirmesi Sonuçları
4.5.5)Toplu Mülakatlar
5.Eğitim İhtiyaç Analizinin Faydaları
6.Hangi Yöntem Kullanılmalı

ÖĞRETİM TASARIMI MODELLERİNİN AMACI

Bir öğretim tasarımı modeli insanlara nasıl öğrenmeleri gerektiği hakkında görüş sunan temsilcidir. Aynı zamanda öğretim tasarımcısının öğretimi nasıl düzenleyeceği hakkında da rehberlik yapar. Modeller, bir sistemin veya sürecin görsel olarak canlandırmamıza yardımcı olur. Değişik durumlar için tasarlanmış pek çok öğretim tasarım modelleri vardır. Bunları ana başlıklar altında sınıflandırmak mümkündür. Bu sınıflandırma ile öğretim tasarımı modellerinin, her bir modelin özelliklerini ve nerelerde kullanılabileceğini anlamada bize yardımcı olabilir. Her  bir modelin yerleşebileceği üç kategori içeren bir şema hazırlamıştır. Her bir model yaratıcısının bu modelin nerelerde kullanılabileceği ile ilgili varsayımları göz önüne alınarak bu şemaya yerleştirilebilir. Bu sınıflandırma her bir modelin en iyi nerelerde uygulanabilirliği olduğunu gösteren üç kategori içermektedir. Birincisi Sınıf yönlendirici öğretim tasarım modelleri olup, görevi sınıf ortamında öğretim olan öğretmenlere yönelik modelleridir. Bir sınıf modeli öğretim için gerekli olan belirli fonksiyonları sıralar ve öğretici için kılavuz görevi görür. İkincisi, Ürün Yönlendirici öğretim tasarım modelleri olup, üretilecek ürünün üretimin saatler hatta günler süren uzun zamanlar alacağını varsayar. Bu modellerde genel olarak teknik açıdan çok gelişmiş ürünlerin üretileceği varsayılır. Kullanıcıların üreticilerle hiç ilişkisi olmayabilir. Üçüncü ve son olarak Sistem Yönlendirici öğretim tasarımı modelleri olup, bütün bir ders veya bütün bir program gibi çok geniş çaplı bir eğitimin yapılacağını varsayar ve bu eğitimi geliştirecek yüksek deneyimli uzmanlar için gerekli kaynakların kullanılabilir olmasını sağlar. Öğretimde yüksek teknolojinin kullanılacağı, prova ve revizyon kadar ön analizin de önemli olduğunu varsayar. Yayılma çok geniştir ve genellikle geliştiricileri içermez.

BİR ÖĞRETİM TASARIMINDA YER ALAN ÖĞELER NELERDİR?


         Program kimin için geliştirilecek? (öğrenenin özellikleri)
         Öğrenenlere ne öğretmek istiyoruz? (hedefler)
         Konu ya da beceriler en iyi nasıl öğretilir? (öğrenme/öğretme yöntem ve etkinlikleri)
         Uygulama süreçleri ve kararları
         Ne öğrendiler/ne kadar öğrendiler? (değerlendirme süreci)
         Öğretim tasarımının çerçevesini oluşturan bu beş öğe öğrenenin özellikleri, hedefler, yöntemler ve değerlendirmedir.